Türkiye’de obezite seviyesi COVİD-19 ile birlikte önemli ölçüde arttı ve aşırı kilo sorunu artık yeni bir “pandemi” olarak tanımlanıyor. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde her 3 kişiden biri obezite hastası. Kadınlarda %39,1’i ve erkeklerin %24,5’i obeziteden muzdarip durumda. Kadınlarda bu oranın daha yüksek olmasının sebebini ise düşük gelir, düşük eğitim seviyesi, ruh sağlığı problemleri ve fiziksel aktivite eksikliği.
Türkiye’de yükselen obezite seviyeleri son 20 yılda dünya çapında da büyük artış gösterdi. Bu durum dünya çapında bulaşıcı olmayan hastalıkların genel yükünü de önemli ölçüde artırdı. Yaşam tarzımıza özen göstermemizin değeri hiçbir zaman bu kadar önemli olmamıştı.
Herkesin hayatında potansiyel bir risk faktörü olan obezite, aslında günlük yaşamda yaptığımız eylemlerin bir sonucu. Obeziteyi oluşturan başlıca nedenleri stres, hareketsiz yaşam tarzı ve akıllı telefon, televizyon, bilgisayar, tablet ve asansör gibi hareketliliği ve fiziksel aktiviteyi azaltan teknolojilerin ve yüksek yağlı besinlerin tüketimi oluşturuyor. Kısacası günlük hayatımızda yaptığımız her tercih bizleri birer obezite adayı haline getiriyor.
Yaşam tarzında değişiklik yapmak (egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek), obezite ve kilo problemlerinin yönetimi için gerekli. Vücudun fazla yağlanması, enerji dengesizliğinden kaynaklanan bireysel bir sonuç. Kişinin harcadığı enerjinin az, besinlerden aldığı enerjinin daha fazla olmasının yarattığı enerji dengesizliği, uzun vadede sağlığı bozacak ölçüde vücutta yağ birikmesine neden oluyor. Bu dengesizliğin geldiği son nokta obezite (aşırı kilo) olarak adlandırılıyor. Düzenli egzersiz, teraziyi mevcut kiloyu koruma ve kilo verme lehine çevirerek, bu aşamalı süreci dengeye getiriyor.
Obezite hastaları için egzersizin faydaları sadece kilo vermekten ibaret değil. Karın bölgesi yağlanmasında (viseral yağ) ve kardiyovasküler risk faktörlerinde azalma, kas kütlesi ve genel iyi hissetme halinde artışlar da düzenli egzersize bağlı ek avantajlar. Ayrıca mental sağlığı, uyku düzenini ve ruh halini iyileştirmeye de yardımcı oluyor.
Herkesin hayatında hareket etmenin değeri büyük olsa da obezite hastaları için ayrıca önemi olan tamamlayıcı bir tedavi unsuru. Ancak her hastalıkta olduğu gibi tedaviye, yani egzersize başlarken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.
Nasıl Başlamalı?
Obezite veya aşırı kilo sorunu yaşayan bireyler egzersize başlamadan önce egzersiz yapmaya engel olacak herhangi bir sağlık probleminin olmadığından emin olması gerekiyor. Bunun için sağlık kontrolünden geçmek ve uzmanlardan destek almak çok önemli. Ancak egzersizin faydaları çoğu insan için taşıdığı risklere göre çok daha ağır bastığından, sağlık sorunları hiç kimseyi egzersize başlamaktan alıkoymamalı! Kişiye özel olarak hazırlanmış “Egzersiz Reçeteleri” ile her obezite hastası sağlık sorunlarına rağmen egzersizi hayatına dahil edebiliyor.
Sağlık kontrolünden sonra egzersize başlarken kısa ve uzun vadede obezite hastalarına yardımcı olması için derlediğimiz tavsiyelerimizden faydalanabilirsiniz.
Düşük Tempoda Başlayın ve Yavaş Devam Edin
Fiziksel aktivite geçmişiniz yoksa hızlı ve yoğun tempoda başlamak kısa sürede tükenmenize ve motivasyon kaybına yol açabilir. Yavaş tempoda ve kısa mesafelerde yürüyüş, günlük aktivitelerinizi daha tempolu hale getirmek gibi aktivitelerle başlamak ve zamanla bu aktivitelerin sıklığını ve süresini kademeli olarak artırmak en sağlıklı yöntem olacaktır.
Hareketi Kendinize Göre Ayarlayın
Egzersizleri, özellikle obezite ilgili dikkat etmeniz gereken durumlar mevcutsa (Örneğin Artrit) fiziksel risk faktörlerini azaltmak için kendinize göre ayarlayın. Örneğin diz ağrılarınız çoksa yürümek yerine bisiklete binmek eklemlerinize binen yükü azaltmaya yardımcı olacaktır.
Güvenliğiniz Önemli
Uygun egzersiz ekipmanları kullanmak ve güvende hissettiğiniz ortamlarda egzersiz yapmak, sakatlık risklerinizi azaltacak ve motivasyonu destekleyecektir.
Her yeni kazanılan alışkanlık gibi, bir egzersiz rutini oluşturmak da göz korkutucu ve zorlu bir süreç olabilir. Egzersizi uzun vadede yaşamınızın bir parçası haline getirmek için;
İyi Bir Egzersiz Partneri Edinin
Bir aile üyeniz veya arkadaşınızla birlikte egzersiz yapmak, kendinizi sorumlu tutmak için harika bir strateji olabilir. Belirli bir gruba katılıyor veya partnere eşlik ediyorsanız, bir rutine bağlı kalma olasılığınız oldukça yüksek olacak.
Yeni Aktiviteleri Deneyin
Yürümek veya bisiklete binmek her ne kadar en uygulanabilir yöntemler olsa da, egzersizin tek yolu değil! Bir fitness uzmanına danışmak, spor salonuna üye olmak veya bisiklet gruplarına katılmak sizin için harika seçenekler olabilir. Egzersiz çeşitlerinizde farklılık uzun vadede ilginizi ve bağlılığınızı korumanıza yardımcı olabilir.
Programınızı Takip Edin
Kendinize haftalık hedefler belirleyerek telefon uygulamanıza veya defterinize aktivitelerinizi not ederek süreci takip edin. Meşgul olsanız bile planladığınız haftalık hedeflere uymaya özen gösterin. Başarılarınızı ve ilerlemenizi görmenin yaratacağı motivasyon size çok iyi gelecek.
Keyif Alın
En önemlisi de egzersiz yaparken eğlenmek. Herhangi bir egzersiz rutininin en eğlenceli tarafı, yapmaktan keyif aldığınız aktiviteleri uyguluyor olmanızdır. Eğleniyorsanız, bu rutine bağlı kalmanız daha olasıdır.